Uyuşturucu, artık karanlık arka
sokaklarda gizlice satılan bir madde değil. Günümüzde bu zehir, ışıklar altında, yüksek sesli müzik eşliğinde, binlerce gencin gözü önünde pazarlanıyor.
Festival Maskesi Altında Yozlaşma:
Bazı uluslararası müzik festivalleri ve “özgürlük” temalı partiler, perde arkasında uyuşturucu kullanımını yaygınlaştırmak için kurgulanıyor. Bu organizasyonlarda sahne ışıkları, ses sistemleri, görsel efektler ve dans kültürü; gençlerin bilinçaltında “
maddenin keyif verdiği” algısını pekiştiriyor.
İmaj Operasyonu:
Sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan fenomenler, şarkıcılar ve influencer’lar, bağımlılık kültürünü dolaylı yoldan normalleştiriyor. Bir maddeyi kullanmak, “cool”, “farklı” veya “özgür” olmanın sembolü olarak gösteriliyor. Böylece genç, bu davranışı benimserken, aslında kendi iradesini teslim ettiğinin farkında olmuyor.
Medyanın Suskunluğu:
Bazı radyo programları ve internet yayınları, doğrudan uyuşturucuya yönlendirmese bile, yaşam tarzı ve söylemleriyle bu kültürün zeminini hazırlıyor. Eleştirel bakış geliştirmek yerine, “deneyimlemek normaldir” mesajı veriliyor.
Milli ve Ahlaki Bağların Zayıflatılması:
Bu etkinlikler, sadece bireyi maddeye bağımlı hale getirmiyor; aynı zamanda aidiyet duygusunu da yok ediyor. Kendi toplumuna, ailesine, ülkesine değil; küresel, kimliksiz bir tüketim kültürüne bağlanan bir gençlik yaratılıyor.
Vatan Millet Sevdalıları Derneği olarak diyoruz ki:
Bu sessiz işgal ve kültürel yıkıma karşı üçlü bir savunma hattı kurmalıyız:
Aile Eğitimi ve Bilinçlendirme: Ebeveynler, çocuklarının dijital dünyada karşılaşabileceği tehlikeleri bilmeli ve onları yönlendirebilecek donanıma sahip olmalı.
Milli Kültürün Güçlendirilmesi: Gençlere kendi tarihini, kültürünü, değerlerini modern yöntemlerle aktarmak; aidiyet duygusunu güçlendirmek.
Medya Denetimi ve Alternatif Üretim:
Zararlı içeriklerin önüne geçmek, gençlere milli ve manevi değerlere uygun, eğlenceli ama bilinçli içerikler sunmak.




