Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, kumar artık salonlardan değil, ekranlardan oynanıyor. Bugün cep telefonlarımız, tabletlerimiz, hatta televizyonlarımız bile birer “dijital kumarhane” hâline gelmiş durumda. Bu tablo yalnızca bireylerin değil, toplumun vicdanını da sarsıyor. Çünkü bağımlılık artık gizli değil; reklamlarla, kampanyalarla ve teşviklerle adeta meşrulaştırılıyor.

Devlet Eliyle Meşrulaşan Kumar

Sanal kumar platformları, yasa dışı ağların ötesine geçip resmî kurumlar tarafından da “şans oyunu” adı altında halka sunuluyor. Milli Piyango, dijital çekiliş sistemleri, iddia ve sanal bahis platformları gibi uygulamalar, vatandaşın cebine ve psikolojisine doğrudan etki ediyor.

Bir yanda “yasadışı kumar”a karşı mücadele edilirken, diğer yanda aynı alışkanlık farklı bir adla, yasal çerçevede yaygınlaştırılıyor.

Bu çelişki, toplumsal olarak tehlikeli bir noktaya işaret ediyor. Çünkü birey, “devlet yapıyorsa yanlış değildir” düşüncesiyle hareket ediyor. Ancak unutmamak gerekir ki; bağımlılığın yasal ya da yasa dışı hali olmaz — bağımlılık, her koşulda iradenin kaybıdır.

Toplumun Vicdanında Bir Çatlak

Devlet eliyle yürütülen şans oyunları, kısa vadede gelir sağlasa da uzun vadede toplumun üretkenliğini, ahlakını ve dayanışma bilincini zedeliyor.

Kolay kazanç kültürü, çalışarak emekle kazanmanın değerini gölgeliyor. Gençler, alın teriyle değil, “şansla” başarıya ulaşabileceğini sanıyor. Bu anlayış, bir milletin direncini, üretim gücünü ve ortak değerlerini zayıflatıyor.

Bir ülkenin gerçek kazancı, vatandaşı borçlandıran ya da bağımlı hâle getiren gelirlerde değil; bilinçli, üretken, ahlaklı bireyler yetiştirmesinde yatar.

Vatan Millet Sevdalıları Derneği olarak bizler, her türden sanal kumara — ister yasa dışı ister “resmî” adıyla sunulsun — karşı duruyoruz. Çünkü kumar, sadece para kaybı değildir; iradenin, emeğin ve ahlakın kaybıdır.

Biz, bireyleri bağımlılıktan korumanın en etkili yolunun farkındalık ve eğitim olduğuna inanıyoruz.

Derneğimiz, gençlere ve ailelere yönelik bilinçlendirme çalışmalarıyla;

“Şans” adı altında sunulan sistemlerin psikolojik etkilerini anlatıyor,

Gerçek kazancın alın teriyle, bilgiyle, üretimle sağlanabileceğini vurguluyor,

Sanal bağımlılıkların, özellikle de devlet eliyle yaygınlaşan sistemlerin, uzun vadede toplumsal huzuru tehdit ettiğine dikkat çekiyor.

Gerçek Kazanç Emektir

Bugün toplum olarak yeniden düşünme zamanıdır:

Bir millet, “şansla” değil, çabayla büyür.

Kumarın dijitalleşmiş hâli, hangi isimle sunulursa sunulsun, bireyi köleleştirir, toplumu zayıflatır.

Devletin görevi, vatandaşa “kazanma hayali” satmak değil; üretimle, istihdamla, adaletle vatandaşına umut olmaktır.

Vatan Millet Sevdalıları Derneği olarak bizler, ahlakın, emeğin ve alın terinin değerini savunan bir toplum için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz ki, şansla gelen kazanç, iradeyle kaybedilen bir gelecektir.